30 Aralık 2010 Perşembe

Bir umudun katledilişi...

Geç kalınmış bir yazıyı yazıyorum.Zaman o kadar hızlı akıyor ki çok önemli konuları hızlı bir şekilde unutup devam ediyoruz ama ben bunun atlanılmaması gereken bir konu,olay olduğunu düşündüğüm için her ne kadar geç kalsamda yazmak zorunda hissediyorum.

Bundan bir kaç hafta önce İstanbulda öğrencileri YÖK'ü protesto etmek için yürüdüler ama unuttukları bir şey vardı bu ülkede hakkın olanı yapmak,istemek suç sayılıyor.İnsanların en doğal hakkı olan eylem hakkını kullanmak istemiştiler.Ellerinde ne istediklerini söyledikleri pankartları (kağıttandır bu pakartlar sadece birer tahta parçasına tutturlurlar gayet hafif şeylerdir), birer silah olarak gören zihniyeti unutarak çıkmışlardı sokağa.Ne acıdır ki roller değişmeden aynı sahneler tekrar edildi.Ama bu sefer daha acı bir olay daha yaşandı.Yaşayan birini öldürmek katilliktir peki ya birinin doğma hakkını elinden almak ona böyle bir şansı tanımamak, bu nedir? Evet o gün orada bir annenin bebeği katledildi.Acı çığlıklarla bağırıyordu anne "durun,yapmayın ben hamileyim"diye ama yılanın başını küçükken eziceksin diyen zihniyet yine iş başındaydı.Hamile olduğunu duyunca sanki yaptığı şey şimdi daha önemliymiş gibi kimle savaştığını,ilerde ne olucağını bilmediği birini yok etmek istermişcesine daha da sertleştirmeye başladı polis memuru, tekmeler daha sık aralıklarla atılamaya,daha sert muamele görmeye başladı genç kız...
Yazık yazık bu küçük beyinlere... Bir hayatı,bir geleceği,bir umudu yok ettiler.Karanlık dünyalarında yaşamaya hak tanımadılar küçücük bebeğe.Üstelik iğrençlikleri bu kadarlada kalmadı,hastahanede bir annenin başına gelebilecek en kötü şeylerden birini yaşayan o genç kıza karşı davranışları...birinin hayallerini umutlarını çaldıktan sonra onu kirli değerlere sığdırdırlar.Bir umudun değerini 600 tl ile özdeşleştirmek...Yazık yazık ki onlara bataklıkta yaşarken ne halde olduklarının farkında bile değiller...